Geçmişten Bugüne Saç Modelleri

Mitolojik çağlardan günümüze uzanan süreçte, tarihi buluntuları incelediğimizde, insanların her devirde farklı saç stilleri ile resmedildikleri dikkatimizi çeker.  Asırlardır uzun saçlar soyluluğun ve gücün simgesi olarak erkek ve kadınlar için büyük bir önem taşıyordu.

Uzun yıllar saçlar dini önemleri nedeniyle kutsal sayıldı ama daha sonra saçların kazıtılmasının kutsal olacağı fikri hakim oldu. Antik Yunan’da ise, kıvırcık saçlar barış ve özgürlüğü imgeliyordu. Yani her devirde, farklı bir saç inanışı doğrultusunda insanlar saç modelleri konusunda kararlarını değiştirerek günümüze kadar geldiler.

On beşinci yüzyılda, sarışınlık soyluluk sınıfını simgelediği için, kadınlar zararlı maddeler olan çamaşır suyu, amonyak gibi maddelerle saçlarını sarıya döndürmeye çalıştılar. Tabi sonuç saçların yanması olduğundan sürekli farklı yöntemler denediler. Safran, soğan zarı gibi maddelerle saç rengini açmaya çalıştılar.

Elizabeth Dönemi

Elizabeth devrine geldiğimizde ise, saçlar kızıla dönmeye, cilt solgunlaşmaya başladı. Kadın ve erkekler yüzlerine beyaz toz sürerek, zehirli kurşunlarla Elizabeth’i kopyalamaya başladılar. Sonraki yıllardaki saç modelleri ise, adeta saçlara ne bulunduysa tıkıştırılma devri oldu.

Çoğu zaman 3 katlı bir pasta yüksekliğindeki perukaların dik durmaları için içine teller, kağıtlar ve birçok farklı malzemeler kullanıldı. Ayrıca süslemek için de büyük çiçekler, kuşlar ya da objeler de eklenince iyice ağırlaşan bu saç tuvaleti, kadınların boyun sorunları yaşamalarına neden oldu.

Kafaların üzerindeki tel kafesler, altın tozlarıyla süslendi ve kadın ve erkekler kendi saçlarını giyinerek adeta kafalarında bir inşaat taşımaya başladılar. Bu saçlar mücevherlerle süslense de, zamanla haşeratın ilgisini çekti ve modasını yitirdi.

Victoria Dönemi

Victoria döneminde ise doğallığı savunan, makyajsız bir anlayış ortaya çıktı. Makyajı sadece sahneye çıkanlar yapmaya başladı.

Sistemimize kayıtlı kuaförler:

Bu sırada da kozmetikle ilgili dergiler ve kurşunun zararları ortaya çıktığından bilinçlenme baş gösterdi ve  saç modelleri yağlı, örgülü ve bukleli olarak düzenlenmeye başladı. Saç modellerinde saç rengini açmaya çabalamak yerine, şekillendirmek ön plana çıktı.

20. Yüzyıl

1920’lerde feminenlik maskülen bir hale geldi ve kadınlar kısa saçları tercih etmeye başladı. İlerleyen zamanlarda Audrey Hepburn, tarzı kısa saçlar popüler hale geldi. Farklı yerlerden kıvrılan kısa saçlar, feminen bir maskülenlik ortaya çıkardı.

saç modelleri, saç stilleri

1940’larda ise, Bette Davis’in bukleleri, Rita Haywort dalgaları kopyalandı ve Veronica Lake bir gözünü kapatan saç tutamları ile saç modasını yönlendirdi.  Zaman ilerledikçe, Hollywood ünlülerinin saç modelleri kopyalandı.

1960 ve 1970 yıllarında saçlar uzun kullanılarak kopkoyu göz makyajları tercih edildi. Afro saçların popüler olduğu 1980’ler, minik buklelerle perma yapılan saçlarla modayı değiştirdi.

1990’lar ve Günümüz

1990 yılında ortaya çıkan aşırılık, fosforlu saç renkleri, aşırı kabartılı permalar ve rengarenk bir giyim stilini ortaya çıkardı.

Bu akımdan sonra bir duraklama devrine giren saç modası, doğallığın ön plana çıkarıldığı renklerin ortaya çıktığı dönem oldu. Yani yapaylıklar, aşırılıklar ve abartılar sonrası doğallığa dönüşün uygulandığı saç modasında, herkesin kendi stilini belirlediği bir dönem ortaya çıktı.

Günümüzde ise, herkes istediği saç modelini kullanıyor ve renk konusunda aşırı uç renklerden doğal renklere kadar her türlü seçenek popüler bir şekilde saç modasında kullanılabiliyor. 

Soru - Cevap

Leave a Reply

*Yorumlara cevap verebilmek için hesabınızın olması gerekmektedir. Buraya tıklayarak hesap oluşturabilirsiniz.