Son yıllarda çok konuşulan saç ekimi ameliyatı gerek ülkemizde gerekse sağlık turizmi kapsamında çok sık gündeme gelir olmuştur. Bu da saç konusunda insanların bilgi dağarcığının gelişmesine yol açacak bilgilere duyulan ihtiyacı ortaya çıkarmıştır.
İnsanların dış görünüşlerinde önemli bir konuma sahip olan saç, 4-5 yıllık ömre sahiptir. Bu süreçte ömrünü tamamlayan saç kendini yeniler ve yeniden çıkar. Ancak bazı ırklarda dökülen saçlar kendini yenileyemez özellikle ellili yaşlardan sonra kafatasının üst bölgelerinde hiç saç kılı kalmayacak bir duruma gelir.
Bu süreç bazı insanların genetik yapılarına bağlı olarak çok daha erken yaşta başlar ve kellikle sonuçlanır. Kadınlarda nadir olarak görülen saç dökülmesi erkeklerin ise korkulu rüyasıdır. Normal bir insanın günde dökülmesi gereken saç oranı yaklaşık 100 tel olup bu son derece normaldir. Bu eksilme belirli bir yaşa kadar yerine yenisi çıkarak kelliğe yol açmaz. İnsan vücudunda bulunan birçok kıl ve tüy çeşitleri içinde en hızlı uzayan kıl olan saç kılları normal bir insanın kafasında 120 bin ile 150 bin arasındadır.
Genetik nedenlerle dökülen saçlar, insanlarda psikolojik olarak rahatsızlık ve estetik kaygılara yol açmaktadır. Bu durumda tercih edilen en kesin çözüm saç ekimi operasyonu olmaktadır.
Erkeklerin ve kadınların genel görünümlerinde çok önemli bir yere sahip olan saçlar özellikle erkeklerde yerine gelmeyecek şekilde döküldüklerinde oluşan kellik insanlık tarihi boyunca olmasa da belirli bir tarihten sonra kişilerin çoğunu çok üzen bir hastalık olarak görülmüştür. Saç dökülmesini önlemek için alınan önlemler çoğu kez bir sonuç vermemiştir. Saçsızlıktan rahatsız olan kişiler bu sorunu aşmak için peruk takma gereği duymuşlardır. Özellikle Ortaçağ ile bir aksesuar olarak da kullanılan peruklar yakın zamana kadar kellik sorunu olan insanların can simidi olmuştur. Bazı insanların önemsiz gibi görmeye çalıştığı kellik her ne kadar; ‘kellik sana yakışıyor’ ya da ‘bir insana kellik bu kadar yakışır’ övgüleri ile bazı kel kafatasları için moral benzetmeleri olsa da aslında bu övgüyü alan kişide de bir rahatsızlık yaratmaktadır.
Bu soruna çözüm olarak kullanılan peruklar, daha sonra yerini protez peruklara, son olarak da kelleşme sürecinin başında olanlar saç ekimi yöntemi tercih edilmiştir.
Tarihte ilk kez 1820’li yıllarda denenen saç ekimi, birçok başarısız yöntem ve araştırmalara konu olmuştur. İlk kez 1922 yılında Diegonbach adlı bilim insanı tarafından gerçekleştirilen başarısız saç nakli denemesinin ardından 1926 yılında Hunt Kelligen saçsız alanlara saçlı alanlardan alınacak kıllarla kelliğe çare bulunabileceğini denemiştir.
Modern saç ekimi işinin temelleri ilk kez Greftler isimli kişi tarafından yapılan çalışmalardan sonra, nihayet 1984 yılında gerçek saç ekiminin ilk sonuçları alınmıştır. Gerçi saç ekimi teknolojilerinin hayata geçirilmesinden önce çok çeşitli yöntemler saç estetiğini geliştirmek için denenmiştir. Bunlardan bazıları; kafa derisini gerdirme, kafa derisini esnetme ve flep gibi yöntemler hiçbir zaman kesin sonuç vermemiştir. Bu tür yöntemler son derece riskli ve acı getiren birçok sonucu ardında getirmiştir.
Saç ekimi basit bir anlatımla; başın belirli bölgelerinde dökülme sonucu oluşan kelliğin, kafanın arka tarafında enseye doğru olan bölgelerinden alınan saç kıllarının transferi şeklinde özetlenebilir.
Buna göre saç ekimi hangi aşamada yapılır sorusunun cevabı olarak, saç köklerinin toplanması için yeterince saç varken cevabı verilebilir. Bazı insanların saçları dökülse de, başın arka kısmındaki saçları oldukça fazladır ve hatta bunları uzatarak üst kısımdaki kel kısmı kapatmaya çalışan insanlar halen bulunur.
Gerçekten de kafatasının arka kısmında duran saç telleri ömür boyu uzama kapasitesine sahiptirler. Bu yüzden “donör” dominant verici özelliğine sahiptirler. Bu durum istisnai olarak bazı kafataslarında olmayabilir, ancak bu çok istisnai bir durumdur. Genellikle başın arka kısmında belirli ölçüde saç kökü olan her insana saç ekimi yapılabilir.
Geçmiş yıllarda kellik yaşayan her kişi saç ekimi için uygun aday değilken, bugün gelinen aşamada modern tekniklerin gelişmesi ile hemen her kişi için saç ekimi yapılabilir. Günümüz teknolojisinde saç ekimi bir sanat haline gelmiştir. Peki saç ekimi nasıl yapılır ve sanıldığı kadar kolay bir işlem midir?
Saç Ekim Teknikleri
Özellikle saç ekimi cerrahisinde son yıllarda gelinen aşama birçok saç ekim tekniğini beraberinde getirmiştir. Genellikle insan doğası gereği, diğer birçok tedavi yöntemlerinde olduğu gibi birey, yapılan operasyonun başkaları tarafından bilinmesini istemez.
Bu nedenle günümüz teknolojisinde bu hassasiyetler göz önünde bulundurularak isteyene neredeyse istediği türde bir tedavi uygulanmaktadır. Saç ekimi teknolojisinde geçen birkaç yıl içinde geliştirilen birçok yöntem vardır. Bunlar; kaldırım taşı görünümü, yama görünümü, çim adam manzarası gibi yöntemler daha ileri giden teknikle hemen her yerde yerini tek saçlı kök aktarımı, mini ve mikro greft yöntemlerine bırakmıştır.
Saç ekiminde FUE sistemi elde edilen sonuç itibarı ile en etkili tedavi yöntemlerinden biridir. Bu operasyonda saç ekimi aşamaları en iyi şekilde sonuçları verir ve aktarılan saçlar beraberinde son derece doğal bir görünüm kazandırır. Tek kelime ile zamanında müdahale edilmiş bir kel adayı, dökülmeden önce ilk günkü saçlarına kavuşur.
Bu yöntem son zamanlarda gelişen teknoloji ile daha ileri bir duruma gelmiştir. Tıraşsız FUE tekniği. Özellikle ülkemizde de gelişen bu nakil yöntemi ile; ağrısız, izsiz ve bıçaksız bir cerrahi yöntemle en iyi sonuç alınmaktadır. Bu operasyonda hastanın saçları tıraşlanmadan kısıtlı miktarda saç kökü çıkarılmakta, hasta hemen günlük yaşamına devam edebilmektedir.
Bu yöntem şimdilik tedaviyi uygulayan ekip için biraz uzun ve zor bir yöntem olmakla birlikte uygulama yapılan birey açısından son derece olumlu bir yöntemdir.
Modern saç ekimi operasyonlarının sonunda birçok cerrahi müdahalelerin sonucunda olduğu gibi doğal olarak birçok yan etki olması kaçınılmazdır. Ancak gelinen sonuç olarak bu durum nerede ise sıfır noktasına gelmiştir. Bu sonuçlar hafif bir ağrı ve nadiren göz çevresinde şişme ve kıl transferi yapılan alanda oluşan kızarık ve kabuklanmadır. Saç ekimi ödem şeklindeki aşağıdaki kabuklanmalara neden olur. Ancak bu durum 1 hafta sonra düzelir.
Sonuç itibarı ile saç ekimi kalıcı bir işlemdir. Saçsız alana transfer edilen saç kökleri saç dökülmesine neden olan etkilere dirençli köklerdir. Modern saç ekim teknikleri ile bir seansta büyük sayıda saç kökü elde edilir.
Bunun sonucu olarak istenilen sonuca ulaşmak için çok daha az cerrahi müdahale yapılır. Saç nakli operasyonu sonunda ortalama 6-8 ay sonunda bireyi nerede ise 10 yaş genç gösteren saçlar bu nedenle günümüzde en çok tercih edilen estetik operasyon olmaktadır.
Başlangıçtan itibaren saç ekim teknolojilerini izleyen ve her gelişmeyi anında alan bir gelişime sahip olan Türkiye’de bu işle uğraşan uzman kurum ve kuruluşlar saç ekimi konusunda dünya ile aynı çizgidedir.
Özellikle Ortadoğu kökenli insanların ilgi odağı olan Türkiye saç ekimi konusunda büyük bir pazar oluşturmuştur. Gelişen teknolojilerin saç ekimi yapan kliniklere anında girmesi ve bu konuda gittikçe uzmanlaşan doktor ve yardımcı elemanların gittikçe çoğalması ileriki yıllarda Türkiye’yi saç ekim piyasasında çok daha ileriye getirteceği beklenmektedir.
Türkiye genelinde hemen her gün binlerce kişiye yapılan saç ekimi sonuçları ortalama 2 bin Euro civarında bir maliyeti beraberinde getirmektedir. Bu oran bu işlemi yapan dünyanın önde gelen birçok ülkesinden daha az bir maliyet anlamına gelmektedir. Bunun yanı sıra taraflı tarafsız birçok gözlemci tarafından Türkiye’de yapılan saç nakil işleminin çok ileri seviyede uygulandığı şeklindeki öngörü, gelecek yıllarda bu alanda dünya liderleri ile başa baş bir konuma geleceğine kesin gözüyle bakılmaktadır. Bunun için gerekli koşullar mevcuttur.
Gerek fiyat gerekse yetişmiş uzman doktorlar ve yardımcı teknisyenlerle çok yol alan Türkiye saç ekim sektörü gittikçe uzmanlaşan bilim insanları ile şimdiden birçok gelişmiş dünya ülkesini bu konuda geride bırakmayı başarmıştır. Şimdilik genellikle Ortadoğu ve Türk bölgesi müşterilere hizmet veren saç ekim kurum ve kuruluşları artan hizmet ve kalite ile diğer dünya ülkelerine de hizmet verecektir.
Ülkemizde kullanılan saç ekimi FUE yöntemidir ve birçok kişi sağlık turizmi kapsamında saç ekimi için ülkemizi tercih etmektedir.
Saç ekimi için hastanın ilk muayenesi ardından alınacak olan saç köklerinin toplanması aşamasına geçilir. Bu işlem biraz uzundur. Bu yüzden mola verilerek yapılabilmektedir. Özellikle tek tek alınacak olan saçlar göz önünde bulundurulursa, saç ekiminin ne kadar özenli bir işlem olduğu anlaşılacaktır.
Saç kökleri toplanırken saç ekimi acıtır mı sorusunun cevabını merak edenler, lokal anesteziklerle uyuşturulacaklarını bilmelidir. Bu yüzden acı hissedilmez ama bir uyuşukluk söz konusu olur.
Özenle toplanan saç kökleri, tek tek sıralanır ve tüm toplama işlemi sona erdiğinde, saç ekilecek olan bölgeye ekilmek üzere hazırlanır.
FUE yöntemi günümüzde en çok tercih edilen saç ekimi yöntemidir ve en başarılı sonuçlar alınmaktadır. Birçok kişi organik saç ekimi ve inorganik saç ekimi gibi tekniklerden bahsetmektedir ancak bunların tıbbi bir gerçekliği yoktur.
Saçların kökleri toplanır, saç olmayan yere ekilerek saçların kel bölgede de yetişmesi sağlanır ve bu sadece FUE yöntemi ile gerçekleşir. Bir de saç ekimi PRP yöntemi adı verilen yöntem vardır. Bu da insanın kendi kanı kullanılarak saç kaybının durdurulması ve saçların geri kazanılması sürecidir.
Saç ekimi sonrası 6 saat içine kafadaki uyuşukluk hissi geçer. Bu durum sürülen anestezik maddenin oranına göre değişmektedir. Önlem olarak saç ekimi sonrasında hastanın araç kullanmaması tavsiye edilir. Onun dışında herhangi bir sorun olmadığı için hasta evine gider. Genelde saçların toplandığı gün ve transferin yapıldığı gün farklı günlerdir.
Saç ekimi sonrası öncelikle araç kullanmamak ve kan sulandıran içecekler tüketmemek gerekmektedir. Kafadaki saç köklerinin alınması küçük kanamalara ve bu kanamalar kuruyunca kabuklanmalara dönüşür. Bu yüzden kabuklar dökülene kadar alkol kullanılması da sakıncalıdır.
Genelde olarak saç ekimi sonrası dikkat edilmesi gerekenler saçları yıkamamak ve doktorun verdiği talimata uygun olarak hareket etmektir. Çünkü doktor size ne zaman solüsyon sürmeniz gerektiğini, ne zaman saçlarınızı yıkayabileceğinizi söyleyecektir.
Saç ekiminin herhangi bir zorluğu yoktur desek yalan olur. Çünkü saç ekimi yorucu bir iştir. Saç köklerini tek tek toplayan hekimler kadar uzun süre bu işleme tabi tutulan kişiler için de sıkıcı olabilmektedir.
Bu yüzden bazen molalar verilerek devam edilmekle birlikte odada müzik yayını eşliğinde uygulamanın yapıldığı bilinmektedir. Henüz bir saç ekimi robotu icat edilmediği için halen elle tüm işlemler yapılmaktadır.
Saç ekimi riskleri olmayan bir durumdur. %100’e yakın başarı oranı nedeniyle yüz güldürücü sonuçlar almanızı sağlar. Sadece erkeklerde değil kadınlarda da saç ekimi yapılır ve saç ekimi yöntemiyle, kaş, sakal ve bıyık ektirmek de mümkün olabilir.
Saç ekimi riskleri, deneyimsiz ve bilinçsiz uygulamalar söz konusu olduğunda artmaktadır. Onun dışında herhangi bir risk durumu söz konusu değildir. Uygulama öncesi analizin doğru şekilde yapılması, ekim için belirlenen alana iyi karar verilmesi oldukça önemlidir. Estetik operasyonlar arasında belki de en risksiz olanı saç ekimidir.
Saç ekimi sonrası, birçok hasta saçların ne zaman çıkacağını ve il banyonun, saç kesiminin ne zaman yapılacağını merak eder. Genelde saç ekimi sonrası spor ya da araç kullanmak gibi aktivitelerden birkaç gün uzak durulması gerekmektedir.
Doktor kafadaki kabuklanmalar için solüsyonlar ve özel şampuanlar verir. Bunları uygun bir şekilde kullanarak, kısa süre içinde saçların ekildiği bölgedeki kabuklanmalar yok olur ve 3 ay ve sonrasında saçların çıktığı gözlenir. Hastaların en çok merak ettiği konulardan biri de saç ekimi sonrası dökülmedir. Genel olarak saç ekimi sonrası dökülme sürecini aşağıdaki şekilde iki aşamaya ayırabiliriz:
– Saçların tutunma sürecindeki dökülmeleri,
– Saçların dökülüp tekrar çıkmaları.
Bu süreçler kişiden kişiye değişmekle birlikte maksimum 6 ay sürmektedir. Bazı kişiler hemen saçların çıkmasını beklediği için saç ekiminin başarısız olduğu düşüncesine kapılabilmektedir. Bu yüzden saç ekiminin sabır isteyen bir süreç olduğu unutulmamalıdır.
Bir diğer konu da saç ekimi sonrası saçların çıkış süresi neye göre değişir ve ne zaman yıkanması gerektiği olmaktadır. Saçların çıkış süresi kişiden kişiye değişmekle birlikte ekim sonrası kesinlikle kimyasal şampuan kullanılmaması gerekmektedir.
Saç ekiminden sonra doktor bitkisel ve saç derisine zarar vermeyen şampuanlar kullanılmaktadır. Ayrıca şu hususlar, dikkatle üzerinde durulması gereken konular olmaktadır.
• Saç ekimi sonrası saçlar makasla kesilmeli ustura kullanılmamalı,
• Saçlara jöle sürülmemesi gerekir. Özellikle kadınlar saç maşası gibi saçı yıpratan işlemler ve saç boyama işlemleri yaptırmamalıdır.
• Saç ekimi eğitimi almamış kişilere uygulama ve saç ekimi sonrası bakım yaptırılmamalıdır.
• Havuz ve denize girmekten kaçınmak gerekir,
• Basınçlı suya maruz kalınmaması gerekir,
• Saça belirli aralıklarla masaj yapılarak doktorun verdiği solüsyonlar kullanılmalıdır,
• İlk 3 gün saç ekimi yaptıran kişiler için özel olarak üretilen ürünler kullanılarak saçın yıkanması gerekmektedir.
• Yıkama işlemi sırasında saça nazik hareketlerle masaj yapılmalıdır.
Bu gibi önlemler saç ekimi sonrası doktorunuzun hassasiyetle üzerinde duracağı konular arasındadır. Saç ekimi ilk yıkama genelde uygulamadan sonraki gün yapılır ve 3 gün bu yıkama devam ederek, 4 haftalık bekleme sürecine girilmelidir.
4 haftalık bekleme süresi sırasında da doktorun verdiği şampuanlar kullanılır ve saçın dökülmesinden sonra da yeniden yıkacağı döneme kadar saça kimyasal ürünlerin sürülmemesi gerekir.
Bu konuda da birçok kafa karıştırıcı bilgi vardır. Ancak saç ekimi hangi aylarda yapılmalı kışın mı yapılması gerek gibi sorular gereksizdir. Çünkü bu işlem her mevsim yapılabilen ve artık basit olan bir işlemdir. Saç ekimi sürecinin hastanın tercihine göre belirlenmesi söz konusu olmaktadır. Saç ekimi için en azından birkaç gün izin almanız gerekebilir. Muayene, uygulama ve kontroller için kaliteli bir zaman ayırmanız ciddi bir önem taşımaktadır.
Saçlarınızdaki dökülmenin başladığı ilk zamanlar saç ekimi için en uygun zamanlardır. Bu yüzden iyice saçın incelip kelleşmenin beklenmemesi iyi sonuç almak için oldukça önemlidir.
Kellik ve köselik durumu söz konusu olduğunda saç ekimi kaç yaşında yapılmalı sorusu da gündeme geliyor. Oysa ne kadar erken müdahale edilirse o kadar başarılı sonuçların alınacağı saç ekiminde yaş 18 ve sonrasıdır. Kadın ve erkekler saç ekimi yaptırabilir. Ergenlik döneminin sona ermesinden sonra sakal ve bıyık ekimi gibi taleplerin de karşılanması söz konusu olabilir.
Saç ekimi;
– Saçları dökülen ve yenisi çıkmayan kişiler,
– Genetik olarak kel olma riski olanlar,
– Sakal ve bıyıkları çıkmayanlar,
– Kaşları dökülenler ve kaşı olmayanlar saç ekimi yaptırabilir.
Saç ekimi yöntemi olan FUE ile kaş sorunu yaşayan ve kalıcı olarak kalın kaşlara sahip olmak isteyenler aynı şekilde kaş yaptırabilir. Günümüzde saç ekimi kadın ve erkeklerde görülen erkek tipi saç dökülmesi adı verilen sorunun çözümü için en sık tercih edilen yöntemler arasındadır.
Kadınlarda da saç ekimi çok tercih edilen bir yöntemdir. Saç ekimiyle birlikçe kaş ekimi de çok sık tercih edilmektedir. Saç ekimi yaptırmak isteyenler genelde erkek tipi saç dökülmesi başlayan ve saç üretimi olmayan kadınlardır. Birçok ünlü ismin saç ekimi yaptırdığı söylenmektedir. Özellikle kimyasala maruz kalan saçların daha fazla döküldüğü bilinmektedir.
Madonna, Victoria Beckham, Ebru Şallı, Hülya Avşar gibi isimlerin saç ekimi yaptırdığı söylenmektedir. Ancak saç ekimi yaptıran ünlü kadınlar genelde bu konuda yapılan müdahaleleri gizledikleri için kesin bir bilgi söz konusu değildir. Sanat camiasında erkeklerin saç ekimi konusunda daha fazla talep gösterdiği bilinmektedir.
Saç ekimi yaptıran ünlü isimlerden John Travolta, Mustafa Ceceli, Tolga Karel, Murat Boz, Jude Law, Ben Affleck, Oktay Kaynarca, Kemal Doğulu gibi isimler vardır. Genelde genetik olan saç dökülmelerinin erken müdahale yapıldığında, başarılı sonuçlara yol açtığının kanıtını bu isimlere bakarak görebiliyoruz.
Saç ekiminde ücretlendirme, saç kılı başına yapılır. Yani tanesi 3 TL’den hesaplanan saç kökü 3000 adet ekildiğinde, 9000 TL bir ücret ödenmesi gerekmektedir. Kimin kaç adet saç kökü ektirmesi gerektiği ise yapılacak olan kişisel muayene sonucu belli olur.
Buna göre belirlenen saç ekimi maliyeti ve doktorun size verdiği ücret, tüm işlem geneline aittir. Bazı merkezlerde saç için kullanılan solüsyonlar da bu ücrete dahil olarak verilmektedir. Yani saç ekimi maliyeti ve işçiliği oldukça yüksek bir insan gücü gerektirdiğinden yüksektir. Ancak önümüzdeki dönemlerde robotların yaygın bir şekilde kullanılması, saç köklerinin klonlanması gibi yöntemler arttığı zaman saç ekimi maliyetleri de buna göre değişiklik gösterecektir.
Saç ekiminde kullanılan malzemeler, saç ekim merkezlerinde kullanılan ürünler ve saç ekimi sonrası kafayı kamufle için kullanılan ürünler olmak üzere iki farklı çeşittir. Piyasada birçok saç ekimi şapkası kullanılır ve saç ekimi yaptıranların belli olmamasını istedikleri bu uygulamanın izlerini kamufle etmeleri için kullanılır.
Ülkemizin her yerinde bu saç ekimi şapka ve batlarını görmeniz mümkündür. Özellikle Arap turistlerin kafasındaki bantlarla her yerde görülebildikleri ve bu işlemi yapan merkezler tarafından verilen bantları kullandıkları bilinir. Bazı kişiler ise, şapka kullanmayı tercih eder.
Yani saç ekimi bandı ve saç ekimi şapkası kullanmak biraz da kişisel tercihle ilgili bir durumdur.
Saç ekimi yaptıranların iyi bir merkezden destek almaları sonucu memnuniyet düzeylerinin ne olduğunu öğrenmek saç ekimi yaptırmayı düşünenler için önemli bir belirleyicidir.
Birçok kişi işlem yaptırıp memnun kalan kişilerden bilgi alarak saç ekimi yaptırmaya karar veriyor. İsveç Klinik’te saç ekimi yaptıran Suat Bey, psikolojisini etkileyen saç dökülmesi sorunu çözen merkezin resmi kanalında, başarılı bir şekilde yapılan saç ekiminden memnun kaldığını ifade etti. Suat bey gibi birçok hastanın en önemli tercih sebebi, farklı ülkeler ya da şehirlerden saç ekimi için gelen hastaların uçaktan inişte karşılama, konaklama ve tedavi süreçlerinin sorunsuz bir şekilde planlanmış olmasıdır.
Oldukça yüksek bir memnuniyet oranına sahip olan saç ekimi yaptıranların yorumları saç ekimi yaptıracak olan kişiler için ciddi bir öneme sahip olduğundan, saç ekimi merkezlerine olumlu geri dönüş sağlayan hasta miktarı da oldukça yüksektir.
Bazı kliniklerde saç ekimi şikayetleri oranı oldukça yüksektir. Bunun nedeni hastanın yeterince bilinçlendirilmesi, deneyimsiz ellere kurban giden greft alımları olmaktadır. Bilindiği gibi saç ekimi söz konusu olduğunda, donör olarak kullanılan alandaki saçlar da bir daha çıkmayacağından o kısımlarda ciddi seyrelmeler olur.
Bu seyrelmeler saçlar uzadıktan sonra kapanır ancak bazı uygulamalarda greftlerin alındığı bölgelerin etiket şeklinde saçsız olduğu görünür. Bu da saç ekimi şikayetleri konusunda en çok rastlanan sorundur. En sık rastlanan saç ekimi şikayetlerini 3 başlık altında toplayabiliriz.
En çok rastlanan şikayetlerden olan ve güvenilir bir merkezde ücretsiz olarak telafi edilmesi gereken bu durumda saç ekimi sonuçları başarısız olmaktadır. Tüm işler yapılmasına rağmen saç oluşumu sağlanmazsa hastanın gerginleşmesi gayet normaldir.
Ekilen saçların, doktorun verdiği talimata uyulmasına rağmen çıkmaması şikayetleri birçok kişinin ortak sorunudur. Ancak bu durum saç köklerin zayıf olması ve yanlış müdahalelerden kaynaklanabilir. Bu durumda
İzmir’de saç ekimi yaptıran ismini vermek istemeyen bir hasta, donör olarak alınan saçların 1 yıl geçmesine rağmen kötü bir görüntü yarattığı konusunda şikayette bulunmuştur. Birçok kişi, saç miktarı az olduğu ve tek bir bölgeden saç alındığı için bu sorunu yaşar. Doktora ulaşamayan ve saç ekimi konusunda geri dönüş alamayan hasta, Youtube üzerinden şikayetini görüntülerle desteklemiştir. Ne yazık ki geri dönüş konusunda ilgisiz davranan hekimler, bu tür şikayetler nedeniyle hasta kaybı yaşamaktadır.
Haber bültenlerine konu olan Mehmet Yılmaz, saç ekimi yaptırmak isterken yeterli olmayan saçlarından alınan greftlerin tutmaması nedeniyle saç ekimi merkezine dava açmıştı. Ekilen saçların tutmadığını ve alınan saçların geçmeyen izler bırakıp, yok olduğunu söyleyen Yılmaz, 100 bin liralık tazminat davası açmıştı.
Bu tür şikayetler söz konusu olduğunda birçok kişinin saç ekimi konusundaki tereddütleri artmaktadır. Bu gibi durumlardan uzak durmak için muhakkak güvenilir olan merkezlerden hizmet alınması gerekmektedir. Genelde saç ekiminden memnun kalanlar başarılı bir şekilde işlem yaptıran kişilerin verdiği referanslarla uygulama yaptıranlar olmaktadır.
Bu tür sorunların yaşanmaması için saç ekim merkezlerinin güvenilir olan yerler olarak seçilmesi ve bilinçsiz kişiler, teknikerler gibi uzman ve hekim olmayan kişilere işlem yaptırılmaması gerektiğini unutmamanızı belirtiriz.
*Yorumlara cevap verebilmek için hesabınızın olması gerekmektedir. Buraya tıklayarak hesap oluşturabilirsiniz.