KUAFÖRLÜK MESLEĞİ TARİHÇESİ 1

Türkçedeki “Kuaför” kelimesi Fransızca “Coffeur” kelimesinden gelmektedir. Başlarda Türkçesi “Kadın Berberi” olarak kullanılsa da 1970’li yıllarda kuaför kelimesi kullanılmaya başlanmıştır.

Kuaförlük mesleğinin yüzyıllar önceye dayanan bir tarihçesi vardır. Kadınların saçlarını şekillendirerek güzelleşmelerine dair eski çağlardan bu zamana bir çok çabası mevcuttur. Bu da kuaförlük mesleğini ve saç tasarımı yapan uzmanları gerektirmiştir.

Bu mesleğin kökeninde, Eski Mısır ve Eski Yunan döneminde yönetici ailesinden soylu kadınların saçları ve bakımı ile ilgilenen kişilerin uygulamaları vardır. Saç kestirme, süsleme ve saç bakımı yapma göreviyle çalışan bu kişileri tarihin bilinen ilk kuaförleri saymaktayız.

Eski Mısır’da Saç ve Güzellik

Eski Mısır döneminde de moda olarak öne çıkan saç tasarımları mevcuttu. Ayrıca saç boyamaya yönelik olarak kına ile saçlara parıltı verme işlemi uygulanırdı. Saçların dolaşıklarını açmak ve bigudi ısıtmak hatta kaşlara biçim vermek ilk kuaförlerin görevleri arasındaydı. Saçlar düz omuzlar üstünde kesilir, saç ayrımının başladığı yerden alına kadarki kısım lotus çiçekleri kullanılarak süslenirdi. Ayrıca alında çiçeklerden oluşan bant benzeri süsler takmak da Mısırlı kadınlar arasında sık kullanılan saç modellerindendi. Su aygırı yağından yapılmış bir bakım yağı da pomat olarak saç bakımı amacıyla ilk kuaförler tarafından soylu kadınlara uygulanırdı. Bir de metal kakmalı alın bantları takılarak ısıtma yoluyla saçlar düzleştirilirdi.

Önce omuzlara kadar düz saçlar kullanılmış, sonra daha uzun ve örülen saçlar tercih edilmeye başlanmıştır. Ayrıca saç kadar yüz bakımı da önem kazanmış, dudaklar kırmızı, kaşlar siyah boya ile boyanmıştır. Saçların kızıla boyanması için ise kına kullanılırdı. Peruk da bu dönemde tasarlanmıştır ve perukların boyanması ile bakımının yapılması da ilk kuaförlerin görevlerinden biriydi.

Eski Yunan’da Saç Tasarımı

Sistemimize kayıtlı kuaförler:

Eski Yunanlılar moda söz konusu olduğunda sadelikten yana olmuşlardır. Saçları dalgalandırmak için boru biçiminde metal bir alet kullanılmaktaydı. “Calamilstrum” denilen ve ince ve kalın iki borudan oluşan bu ilkel saç şekillendirici, ince boruya sıcak kül doldurulup bu boruya saç dolanılır ve kalın borunun içine sokulurdu.

Bir diğer saç modeli topuzlardı. Topuzların öncesi düz  yada dalgalı saçların saç torbası içine konulup sırta doğru bırakılarak tutturulmasıydı. Gümüş ya da altın renkli saç fileleri bu kültürde yapılmıştır. Sonra ensede düğüm biçiminde topuzlar yapılmaya, renkli saç bantları oluşturulup saç bunlarla sarılarak farklı topuzlar yapılmaya başlandı. Helenistik dönemde bronz ondüle çubuklarıyla saç lüleleri yapılmaya başlandı. Bu bigudilere benzeyen bir aparattı. Sararak saçı şekillendirmeye yarıyordu.

Sarı saç modasının öne çıkması ise saçlarının rengini açmak isteyen kişileri beraberinde getirdi. Yunanlı ilk kuaförler safran çiçeğini kullanarak saç rengini sarartmayı ve rengini açmayı denemişlerdir.

Romalılar’da Saç Bakımı ve Tasarımı

Romalılar’da kuaförlik mesleği bireysel olarak kuaförlerin soyluların evlerinde görevlendirilen kişiler olmasından çıkarak, dükkanlarda mesleklerini icra eden kişiler haline geldiler.. “Tonstrina” adı verilen dükkanlarda özerk çalışanlar da vardı. Burada çalışan “tonsor”un görevleri arasında saç kesme, tıraş etme, manikür ve pedikür bulunmaktaydı. İstenmeyen tüyleri çıkarma hizmeti veren bir kişi de “epilatör” olarak bu dükkanda bulunmaktaydı. Kireç, deniz tuzu, papatya özütü ve yumurta sarısı sürülerek saatlerce saçlar güneşte bekletilirdi çünkü Romalılarda da sarı saç çok beğenilmekteydi. Hatta bu yöntemler yeterli olmadığından ticaret yapılmış, Germenlerden sarı peruk ve postişler satın alınmıştır. 

Soru - Cevap

Leave a Reply

*Yorumlara cevap verebilmek için hesabınızın olması gerekmektedir. Buraya tıklayarak hesap oluşturabilirsiniz.